İşitme engellileri anlamak isteyenlere..
GÖRÜNMEYEN ENGEL
İşitme engellileri anlamak isteyen birkaç tanıdığım olduğu için, belki bu
konuyla ilgilenen birkaç kişi daha çıkabilir düşüncesiyle herkesi
bilgilendirmek amacıyla bu yazıyı yazmak istedim. Öncelikle işitme
engelliler hakkında kısa bilgi vereyim; ardından da nasıl davranırsanız
ilişkinizin iki taraftan da pozitif bir şekilde gelişebileceğiyle ilgili
ipuçları vereyim. Merak etmeyin zor değil
İşitme engeli, görünmeyen bir engeldir. Bu durum hem işitme engellileri hem
onları tanıyan insanların işini zorlaştırıyor. Her işitme engellinin
hikayesi, duyma seviyesi çok farklı. Dolayısıyla kimin ne kadar ve hangi
kalitede duyduğunu kestirmek çok zordur. Bazı günler muazzam rahat bir
şekilde iletişim kurabilirken diğer gün kuramıyorlar veya kurmakta
zorlanıyorlar. Bu bir sürü sebeplerden kaynaklanabilir. Çevre olabilir, konu
farklılığı olabilir, duygusal değişim gibi bir sürü sebep olabilir. İşitme
engellileri en çok üzen davranış şekli ise, insanların onlarla bağırarak
konuşmalarıdır. Bu onları utandırmakla beraber, anlamalarını da
kolaylaştırmaz.
İşitme engellilerin çoğu dudak okumayı biliyor. Dudak okuma, konuşmayı
görsel bir şekilde anlayabilme tekniğidir. Bu teknik; konuşma temasının,
dilinin ve geriye kalan duymanın yardımıyla dudak, yüz ve dil hareketler
sayesinde sağlanır. Dudak okuma çok büyük bir konsantrasyon işi olduğundan,
insanlarla konuşmak onlar için çok yorucu. O yüzden dinlenmek için arada
biraz zamana ihtiyaçları var.
İletişim kurarken nasıl davranmalısınız?
Bir şey söylemeden önce arkadaşınızın dikkatini size verdiğinden ve yüzünüze
baktığından emin olun. Dikkatlerini çekmek için onun adını söyleyin. Çünkü
onlar genelde kendi isimlerini diğer sözcüklerinden daha iyi duyarlar.
Onlarla arkası dönükken konuşmayın ya da konuşmaya başlamadan önce
dikkatlerini çekmek için hafifçe dürtün veya isimlerini söyleyin. Mümkün
olduğunca önden ve yandan konuşun, böylece dudaklarınızı görebilsinler.
Konuşmaya başlamadan önce radyoyu veya televizyonun sesini kısın, çünkü
etraftan gelen seslerin onların sizi anlamayı zorlaştırdığını bilmelisiniz.
Ayrıca mümkün olduğunca uygun ortamlarda bulunun, örneğin aydınlık ve
gürültüden uzak ortamlarda bulunun. Yani dudağın görünür olması şart ve
ağzınızın önünde bir şey olmamalı örneğin eliniz olabilir. Gözlük takmanız
da işitme engellinin anlamasını zorlaştırabilir, duruma göre ayarlayın.
Mümkün olduğunca yavaş konuşun; yüz ifadeleri, mimikler ve vücut dilini
kullanın. Konuya başlamadan önce arkadaşınızı konuyla tanıştırın. Mesela bir
araba markasından konuşmaya başlayacaksınız.
Önce araba deyin, sonra marka ismini söyleyin.
Biraz sabırlı olun ve özenli bir şekilde iletişim kurun. Siz konuşurken,
arkadaşınızın sizi takip edebildiğinden emin olun.
Dolaşırken mümkün olduğunca arkadaşınızın iyi duyan tarafından yürüyün.
Yürürken aynı anda hem dudak okumak hem de konuşmanın zor olduğunu tahmin
edebilirsiniz.
Grup konuşmasında arkadaşınızın dudak okumayı takip etmesi çok zor olacağı
için konuşulanları kaçırması normaldir. Eğer konuşmaları kaçırdığını fark
ederseniz, ona kısaca bir şekilde anlatın veya çaktırmadan dudağınızı
oynatarak konuşmanın konusunu söyleyebilirsiniz. O da inanamayacağınız bir
şekilde kaçırdıklarını telafi edip konuşabilir veya konu hakkında
bilgilerini aktarabilir.
Daha da önemlisi, işitme engellilerin neredeyse hepsi havaalanlarında,
istasyonlarda veya herhangi bir yerde yapılan anonsları anlayamamaktadır.
Dolayısıyla anonslar bittiğinde söylenenleri kısaca arkadaşınıza anlatın.
Ayrıca arkadaşınız sizi anlamadığında tekrar edin, bir daha tekrar edin.
Sonra baktınız ki hiç olmuyor, "Bir yere yazabilir miyim? " diye
sorabilirsiniz. Ama anlamadığı için özür dilemesine asla izin vermeyin,
çünkü işitme engelli olması kimsenin suçu değil.
Biraz sabır işi olduğunu biliyorum, fakat emin olun iletişim sağlandığı
sürece siz de onlarla arkadaş olmaktan büyük keyif alacaksınız.
Okuduğunuz için teşekkür ederim
ECE SAYGI